12 Ekim 2008 Pazar

Hikaye Oyuncaklar Ülkesi adlı yerde yaşayan bez bebek Nana'nın 100. yaş gününde insan olmayı dilemesiyle başlar. Ama Oyuncaklar Ülkesinde yaşayan Şoker de 100. yaş gününde insan olmayı dileyecekti. Ama bir dilek yalnızca 1 kez dilenmektedir. Bu yüzden Şoker Nana'nın düşmanı olur. Başperi Kulina Nana'ya dünyaya gitmesi için bir iksir hazırlar. Ama Şoker bu iksiri çalıp çoğaltır. Bu sayede Şoker'de dünyaya gidebilmektedir. Nana eski sahibi olan Makbuş'un yanında yaşamaya karar verir. Ancak insan olmasının bazı şartları vardır.
Sırrını sadece 3 kişi öğrenebilir, 4. kişi öğrenirse Nana bir bez bebeğe dönüşüp sonsuza kadar dünyada kalacaktır. Nana'nın sırrını ilk öğrenen Yağmur ile Emre olmuştur. Nana iş aradığını, Makbuş'un bir akrabası olduğunu söyleyerek onların evinde kalmaya başlar. Nana her geceyarısında bez bebeğe dönüşmekte, sabah yine insan olmaktadır.
Nana Yağmur ile Emre'nin babası Hakan'a aşık olur. Ama Hakan'ın Simge adında çok kötü biriyle evleneceğini öğrenir. Simge ile evlenince Simge çocukları yatılı okula gönderecek, Makbuş'u huzur evine gönderecek ve Nana'nında o evde kalmasına izin vermeyecektir. Fakat Hakan Nana'yı gördükten sonra ona aşık olur ama bunu Nana'ya bir türlü söyleyemez. Bu nedenle de Simge'den vazgeçer, düğünü elinden geldiğince ertelemeye çalışır.
Simge ve kızı Özge, Nana'yı hiç sevmemektedir ve Şoker Nana'nın insan olmaması içn hep uğraşmaktadır. Ama Nana tamamen insan olmadığından sihir yaparak son anda kurtulmaktadır. Genellikle Kulina'dan yardım istemektedir. Kulina bir gün dünyaya geldiğinde Emre ile Yağmur'un okul müdürlerine aşık olur. Bu nedenle sık sık dünyaya gidip gelmeye başlar ve o da Nana'ya yardım eder.

8 Ekim 2008 Çarşamba

YILAN


Fotoğraftaki yılanı seven cesur kız tabiki benim.

Yılanların vücudu daima uzun ve silindir biçimlidir. Pulları daima pürüzsüzdür ve hafifçe kiremit tarzında dizilmiştir. Kertenkelelerde sık sık rastlanan diken, siğil, boynuz, tarak, et, yaka ve paraşüt gibi özellikler yılanlarda hiç bir zaman görülmez. Alt ve üst göz kapakları birleşerek, gözün üstünü saat camı şeklinde örtmüştür. Göz yuvarlakları da az oynak olduğundan, yılanların bakışlarında, birçok avlarını ipnotize ettiği söylenen bir sabitlik vardır. Yılanları başka sürüngenlerden ayıran bir özellik de, alt çenelerinin iki yansının sadece elâstikî bir bağla birleşmiş olmasıdır. Yılanların kulaklarının dışta bir deliği olmadığı gibi, göğüs kemikleri de yoktur.

KEDİ


Vücutlarına göre güçlü kolları ve pençeleri vardır. Pençelerini sıktıklarında sivri ve keskin tırnakları ortaya çıkar. Kedilerin üstdeki dişleri altdaki dişlerinden fazladır. İnsanlarla iyi geçinirler ancak onları severken dikkatli olmamız gerekir çünkü canları yandığında veya onları sevmemizi istemediklerinde tehlikeli olabilirler.
Pek çoğumuz onu tosbağa olarakda bilir.


Hem otçul hem etçillerdir. Ağızlarında dişlerinin bulunmaması sebebiyle, besinleri damaklarıyla ezerek yerler. Hareketleri oldukca yavaşdır.Belkide bu sakinlik yüzünden pek çok canlıya kıyasla oldukca uzun bir hayat sürerler. Yaşam süreleri ortalama 50 ile 130 yıl arasında değişebilir.

Atlar ot ile beslenirler. Tek tırnaklıdırlar ve uygarlık geliştikce insan atların ayaklarını korumak için Nal adı verilen demirleri ürettiler. Nal bir anlamda atların ayakkabısıdır. Atların erkeği Aygır, dişisi Kısrak diye adlandırılır. Atların yavrusuna ise Tay denilir. Ortalama olarak 25 yıllık ömürleri vardır.